İ.Ö. 400 yıllarında dahi geri dönüşüm yapıldığı ortaya çıkmıştır. Arkeolojik kazılarda elde edilen bulgularla, Bizans İmparatorluğu döneminde, Sagalassos’ta-Antalya’ya 110 km uzaklıktaki bir antik kentte geri dönüştürülen camlar kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca erken Roma döneminde bronz sikkelerin heykel yapımında kullanıldığı görülmüştür.
Savaş zamanı gibi olağanüstü hallerde, sikkeler, mücevherler ve bilimum el altında metal olarak bulunan eşyalar hep silah yapımı için kullanılmıştır.
Arkeologların buldukları kalıntılardan çıkardıkları sonuç; bu gibi olağanüstü hallerde geri dönüşüm ve tekrar kullanımın daha yaygın hale gelmesiydi. Kıtlık, salgın gibi zamanlarda da insanlar tutumlu davranıyorlardı. Böyle zamanlarda yeni bir şey çok nadir üretildiği ve bulması zor olduğu için kullanılanların geri dönüştürülmesi çok yaygınlaşıyordu.
Endüstriyel devrimden önce kullanılanı atmak yoktu, dönüştürüp tekrar kullanmak, farklı bir şekle getirip tekrar ve tekrar kullanmak vardı. İnsanoğlu tarafından tüketilen atıklardan, değerlendirilebilen atıklar çeşitli fiziksel veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dâhil edilmesine geri dönüşüm denir. İkinci bir tanım olarak ta geri dönüşüm terimini, kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılması olarak açıklayabiliriz.
Seri üretimin yaygınlaşması ile yeni ve kaliteli ürünler hem daha ucuza bulunuyor, hem de bir kenara atıldığında tekrar yenisine ulaşmayı kolayca mümkün kılıyordu.
Yine de, 1929 yılında ortaya çıkan dünya ekonomik krizinde insanlar, güçleri yeni şeyler almaya yetmediğinden ellerinde olanı dönüştürmüş, tekrar ve tekrar kullanmıştır.
2. Dünya Savaş’ı sırasında, ekonomik yetersizlikler ve kıtlık insanları sarmalarken, geri dönüştürmek oldukça yüksek rağbet görmüştür. Savaş için ayrılan harcamalar ve kaynakların ayrımı çok fazla olduğundan, sivil halka çok az bir pay kalmasına neden oluyordu. Pek çok temel ihtiyaç maddesi ve malzeme denizaşırı ülkelerdeki cepheler için toplanıyordu. Bu sebeple halk elindekini daha dikkatli kullanmaya ve kullandığını dönüştürüp tekrar kullanmaya devam etti.
Ayrıca, geri dönüşüm bir vatanperverlik göstergesiydi. Ülkeler kampanyalar düzenleyerek metal, muhafazalı fiber bağışlarını sağlamışlardır. Evlerde geri dönüşümün tercih edilmesi aynı zamanda denizaşırı ülkelerdeki cephelere daha fazla kaynağın ulaşması demekti.
Savaş sona erdiğinde, kaynakların korunmasına ilişkin çalışmalar, Japonya gibi doğal kaynaklar bakımından zengin kimi ülkelerde devam ettirildi. Bunun yanında, ABD gibi kimi ülkelerde de geri dönüşüm unutulmaya yüz tuttu.
1970’lerde geri dönüşüm tekrar popüler oldu ve geri dönüşüm merkezleri oluşturulmaya başlandı. 1960’lerda başlayan çevresel hareket büyük bir destek bulmuştu ve toplumsal bilinç gittikçe artıyordu.
Geri dönüşümü mümkün olan atıkların ülkemiz ekonomisine doğal kaynaklarımız yerine ham madde olarak ikame edilmesi; daha az enerji, yakıt ve daha az su kullanılarak yeniden kazandırılarak bu atıkların bertarafı sayesinde doğal kaynaklarımızın önemli bir kısmı ve daha temiz bir yaşam ortamının geleceğimize miras olarak bırakılmaktadır.
Doğal kaynaklarımız, dünya nüfusunun artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedeni ile her geçen gün azalmaktadır. Bu nedenle malzeme tüketimini azaltmak, değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile doğal kaynakların verimli olarak kullanılması gerekmektedir. Ormanlar, su, petrol vb. doğal kaynaklarımızın üretim sürecinde kullanılması sonucu, cam, metal, plastik ve kağıt/karton ambalajlar elde edilmektedir. Piyasaya sürülen ambalajların atık haline geldikten
sonra, türlerine göre ayrılıp geri dönüşüm sanayine sevk edilmesi sonucu, geri dönüştürülmüş malzemeler çeşitli ürünlerin üretim aşamasında ikincil hammadde olarak kullanılmaktadır. Böylece doğal kaynaklarımız daha az kullanılarak, doğaya katkı sağlanmış olmaktadır. Örneğin; 1 ton kâğıdın geri dönüşüme katılması sonucu 17 ağacın kesilmesi önlenmektedir. Plastik ambalaj atıklarının geri kazanılması sonucu ise petrolden tasarruf sağlanabilmektedir. Dönüşen her ton cam için, 100 litre petrol tasarrufu sağlanır.
Geri dönüşüm, malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlar. Örneğin; metal içecek kutularının geri dönüşümü işleminde bu metaller direkt olarak eritilerek yeni ürün haline dönüştürüldüğünden, bu metallerin üretimi için kullanılan maden cevheri ve bu cevherin saflaştırılma işlemlerine gerek olmadan üretim gerçekleştirilebilmektedir. Bu şekilde bir alüminyum kutunun geri dönüşümünden, ham maddeden ürün elde etmeye göre, % 95 oranında enerji tasarrufu sağlanabilir. Benzer şekilde katı atıklarda ayrılan kağıdın yeniden işleme sokulması için gerekli olan enerji normal işlemler için gerekli olanın % 50’si kadardır. Ayrıca %45 oranında su tasarrufu sağlanır. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağlanabilir.
Geri dönüşüm uzun vadede verimli bir ekonomik yatırımdır. Hammaddenin azalması ve doğal kaynakların hızla tükenmesi sonucunda ekonomik problemler ortaya çıkabilmektedir. Geri dönüşümün bu noktada ekonomi üzerinde olumlu etkileri olabilmektedir. Enerji ve Doğal Kaynakların tüketiminin azaltılması ülke ekonomisi için de büyük önem arz etmektedir. Ayrıca dışarıya bağımlı olduğumuz petrol gibi hammaddelerin tüketiminin azalması sonucu paramız yurtiçinde kalmakta ve ekonomimiz daha iyiye gitmektedir. Geri dönüşüm sonucu oluşan sentetik elyaf gibi ürünlerimizi de yurtdışına satarak ülkemize döviz girişi sağlanmaktadır.
Geri dönüşümün uygulanması ile çöplere giden atık miktarında azalma sağlanarak. Bu atıkların taşınması ve depolanması işlemleri için daha az miktarda alan ve enerji kullanılmış olur. Evsel atıkların yaklaşık yoğunluğu 0,6 kg/m3 iken, ambalaj atıklarının yoğunluğunun yaklaşık 0,3 kg/m3 olduğu görülmektedir. Evsel atıklar için bu azalma ağırlık olarak fazla olmamakla birlikte, hacimsel olarak bakıldığında oldukça önemli bir oran teşkil etmektedir. Yapılan toplama operasyonlarında evsel atıklar yaklaşık %75-80 oranında sıkıştırılabilirken, ambalaj atıklarında bu oranın yaklaşık %25 olduğu tespit edilmiştir. Ambalaj atıklarını geri kazanılması ile daha fazla evsel atık toplama araçlarında toplanabilmekte, bu durumda toplama ve taşıma maliyetlerini düşürmektedir. Depolama sahalarına daha az gideceğinden, çok yüksek maliyetlerle inşa edilen depolama alanları daha uzun sürelerle kullanılabilmektedir.
Üzerinde yaşadığımız Dünyanın bize sağlamış olduğu doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması, gelecek nesillerin de kaynak sıkıntısı çekmemesi için önem arz etmektedir. Biz bu Dünyanın doğal kaynaklarını ne kadar tasarruflu kullanırsak; bizden sonraki nesiller de o kadar az kaynak sıkıntısı çekecek ve gelecek kuşaklar da doğal kaynaklardan yararlanma olanağı bulacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizde geri dönüşüm sektörü her geçen gün gelişmektedir. Bu gelişim, yeni tesislerin kurulmasını ve yeni iş imkânlarının oluşmasını sağlayacaktır.
Kâğıt Ambalaj Atıkları
Atık kâğıt herhangi bir kullanım alanında fonksiyonunu tamamlayan ve atılan her türlü kâğıt, karton ve mukavvadır. Kâğıt, günlük yaşantıda önemli yer tutan malzemelerden biridir. Ana maddesi ağaç olan kâğıt; gazete, dergi, paket kâğıdı, peçete olarak kullanılmakta ve çöpe atılmaktadır. Öte yandan kâğıdın geri dönüşümü konusunda çalışmalar sürmekte ve bir ölçüde de olsa ağaçların kesilmesi engellenmektedir. İnternet sayesinde yazışmaların ve yayıncılık etkinliklerinin elektronik ortamda yapılmasının kâğıt kullanımını azaltacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda, her ne kadar son kullanım yerine gönderilmemiş olsa da, kâğıt fabrikalarından çıkan kopuk kâğıtlar, dönüşüm sırasında çıkan kırpıntı kâğıtlar ve gazete basan matbaalardan çıkan hatalı gazete baskıları ve baskı fazlası gazete
kâğıtları da atık kâğıt kabul edilmektedir. Tek kullanımlık olarak tasarlanmış ve kullanıldıktan sonra atılan her türlü emici kâğıtlar ve temizlik kâğıtları hijyen ve sağlık nedenleri ile geri dönüştürülemediğinden ticari anlamda atık olarak bir ekonomik değere sahip değildir. Atık kâğıtlar geri dönüştürülebilen ve birçok kâğıt türünün imalinde kullanılabilecek tarzda ekonomik değere sahip, kendi çapında alım-satım pazarı olan bir hammaddedir.
Plastik Ambalaj Atıklar
Plastik ambalaj atıklar çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Plastik atıkları şu şekilde sınıflandırılabilir:
Polietilentetraftalat (PET): Genellikle su, meşrubat ve yağ şişelerinin ambalajlanmasında kullanılır. Hafif ve dayanıklı olması nedeniyle kullanım alanı giderek genişlemektedir. Atık petler, sentetik elyaf ve dolgu malzemesi olarak değerlendirilebilir.
Polivinilklorür (PVC) : Su ve sıvı deterjanların, bazı kimyasal maddelerin, sağlık ve kozmetik ürünlerinin ambalajlarında kullanılır. Kullanılmış PVC ambalajlarından kirli su boruları, marley ve çeşitli dolgu malzemeleri üretilir.
Polikarbonat (PC): Termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması, ısıl olarak şekillendirilmesi kolaydır, bu tip plastikler modern imalat sektöründe çok geniş kullanım alanı olan plastiklerdir.
Polietilen (PE): Evlerimizde en çok kullandığımız plastik türüdür. Çamaşır suyu, deterjan ve şampuan şişeleri, motor yağı şişeleri, çöp torbaları gibi birçok kullanım alanı vardır. Geri dönüştürülmüş PE den deterjan şişeleri, çöp kutuları ve benzeri ürünler üretilir.
Polipropilen (PP): Deterjan kutularının kapakları, margarin kapları gibi ambalaj malzemeleri üretilir. Ayrıca dayanıklı olması ve geri dönüştürüle bilirliği nedeniyle otomotiv sektöründe de önemli bir kullanım alanı bulmaktadır. Geri dönüştürülmüş PP’ den sentetik halı tabanı, çeşitli plastik banyo mutfak ve kırtasiye malzemeleri üretilir.
Polistren (PS): Evlerden kaynaklanan ambalaj atıkları içerisinde en az rastlanan ambalaj türüdür. Yoğurt ve margarin kaplarında yoğun olarak kullanılan polistrenin geri kazanımı, PE ve PP de olduğu gibi yaygın bir şekilde yapılmaktadır.
Polyamid (PA) (Naylon): Fiber, diş fırçası kılları, misina vb. kullanım alanları vardır. Plastik ambalaj atıkları ayrıştırma tesislerinde bukadar ayrıntılı ayırma yapılamamaktadır. Genel olarak ayrılan malzemeler PET, PE ve geriye kalan türler karışık olarak biriktirilir ve o şekliyle sevkiyat yapılır. Plastik atık türlerinin fiyatlarıda cinsine ve temizliğine göre değişiklik göstermektedir.
Metal Ambalaj Atıkları
Metal, yılda yaklaşık 2 milyon ton civarında hurda metal toplanarak geri kazanılmaktadır. Hurda, demir/çelik kullanımı bu alandaki en büyük miktarı oluşturmaktadır. Evsel atıklar arasında ise alüminyum içecek kutuları önemli bir ham madde ve enerji kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Cam Ambalaj Atıklar
Kalitesinden kaybetmeden %100 geri dönüşebilen ve sonsuz kez ikincil hammadde olarak tekrar üretime dâhil edilebilen cam ambalaj atıklarının küçük bölümü, cadde ve sokaklara yerleştirilmiş kumbaralar ile kaynağından ve dolum tesisleri ile toplayıcılardan satın alımla toplanır. Kalan büyük bölüm ise, atık depolama alanlarında ambalaj atıklarını ayırma faaliyetinde bulunan çöplük işletmecileri ve diğer hurdacı tedarikçilerden temin edilir. Geri kazanılmış cam şişe ve kavanozlar tedarikçi tesislerinde fırına hazır cam kırığı haline getirilir; ardından fabrikalarda ikincil hammadde olarak kullanılarak yeniden şişe ve kavanoza dönüştürülürler; cam ambalaj böylece sürekli fayda yaratan bir faaliyetin konusu haline gelir. Geri dönüşmüş camı eritmek için gereken enerji yeni cam şişe yapmak için gereken hammaddeyi eritmekten daha azdır.
Kompozit Ambalaj Atıkları
Farklı malzemelerden yapılmış, elle birbirinden ayrılması mümkün olmayan ambalajlar kompozit ambalajlardır. Süt ve meşrubat kutuları, çorba ambalajları, kahve ambalajları vb. gibi kompozite örnektir. Bu ambalajlar farklı oranlarda kağıt, plastik ve alüminyumdan oluşmaktadır. Bu malzeme sayesinde içecekleri saklama süresi daha uzun olabilmektedir. Kompozit ambalaj atıkları ülkemizde kullanımı yüksek olsa da kağıt ambalajdan ayrı toplanmadığı için tam bir geri dönüşüme uğrayamamaktadır. Ülkemizde sadece bir tesisin bu atığın geri dönüşümünü yapması da, ayrıştırılmamasının diğer bir sebebidir.